TSK içindeki FETÖ yapılanmasıyla ilgili olarak:

26.05.2019 19:21
TSK içindeki FETÖ yapılanmasıyla ilgili olarak:
1-) FETÖ/PDY Terör Örgütünün, kadrolaşmak için en fazla önem verdiği kurum Türk Silahlı Kuvvetleridir. Mahrem yerlerden birinci sırada gelen kurum da TSK’dır. TSK'daki örgütlenmeye FETÖ çok özel bir önem vermektedir. Mahrem yerlerin içinde daha özel bir önemle TSK'ya üyelerini 1970'li yıllarda yerleştirmiş, eğitmiş ve örgütlenmiştir. TSK içinde astsubay, subay ve diğer personel olmak üzere her kademede kadrolaşmıştır.   
2-) TSK içerisindeki paralel yapılanma ile emniyet yapılanması arasında fark olmayıp örgütlenmenin emniyetten çok TSK'ya önem vermesi sebebi ile daha fazla mensubunun bulunması ve polis okulları ve akademisine göre bağımsız, kapalı ve özerk bir kurum olmasıdır. 
 3-) Fetullahçı Paralel Yapı Terör Örgütü, kadrolarını General ve Amiral yapmak ve TSK'nın üst yönetimini ele geçirmek için soruşturma ve davalar açtırmıştır. Bu örgütten olmayan albay, amiral ve general kadrosunu tasfiye etmiştir. Ergenekon, Balyoz, askeri casusluk ve benzeri davalar TSK içerisindeki diğer görüşteki askeri bürokrasinin tasfiyesi için açılmıştır. Gizlice örgütlenen FETÖ mensupları Albay ve General kadrolarına terfi ettirilmiş ve bu yolla önleri açılmıştır.  
4-) FETÖ üyesi subayların önünü açmak ve etkili yerlere gelmelerini sağlamak için örgütlenme ikinci yöntem olarak disiplin soruşturmalarını kullanmıştır. Örgüt, TSK içerisinde kendinden olmayan kişilere disiplin soruşturmaları açtırıp,  kendisinden olmayan herkesi düşman kabul ederek özellikle TSK içinden ayıklamıştır. 
5-) FETÖ mensuplarının kendilerinden olmayan kişilere karşı, etkili olarak kullandığı bir diğer metot baskı-mobbing uygulamasıdır. Örgüt, TSK içerisine yerleştirdiği mensupları aracılığı ile orduda kendisinden olmayan diğer grupları (Atatürkçü, muhafazakâr, milliyetçi, Alevi, Sünni, liberal vs.) önünü kesebilecek örgüt karşıtı olabilecek ve örgütü asla kabul etmeyecek başarılı öğrencileri okullardan atmak için her türlü yola başvurmaktadır. Organize ve sistematik şekilde birlikte hareket eden TSK içerisindeki örgütlü paralel yapı, baskı uygulayıp kişileri emekliliğe ve istifaya zorlamaktadır. Askeri hakimler ve askeri pilotlar üzerinde binbaşı, yarbay ve albay seviyesinde baskı kurulmuş, pilotlar TSK ile ilişiklerini keserek özel hava yollarında pilot olmaya zorlanmıştır. Askeri pilot maaşlarının özellikle düşük tutulması sağlanarak kalifiye pilotların sivil havayolu şirketlerine geçmeleri sağlanmış, sicilleri bozulan, terfii engellenen, şikayetlerle yıpratılan ve FETÖ’nün gücünden korkanlar ayrılmak zorunda kalmıştır. 
6-) Askeri yargıda, adli ve idari yargı Askeri Yargıtay, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi ve diğer askeri mahkemeler ile adli müşavirlik kadroları da baskı ve yıldırma ile örgüt mensuplarının eline geçmiştir.   
7-) TSK içerisindeki bazı subaylar tehdit ve şantajla bu örgüte boyun eğip kontrole girdiğinden etkisiz hale getirilmiş, örgüt karşısında herhangi bir varlıkları kalmadığından susturulmuştur. Örgüte karşı olan subaylar hareketsiz bırakılıp örgüte karşı çıkamaz hale getirilmiştir.
8-) FETÖ mensubu olmayan veya bu örgüte boyun eğmeyen TSK'daki birçok subayın verilen notlar ile sicillerinin bozulmuş, terfileri engellenmiştir. Bu yöntemlerle etkisizleştirilmişlerdir. Sicilleri bozulan subaylar gelecek beklentileri kalmadığından ya ayrılmak veya emekli olmak zorunda bırakılmıştır. 
9-) TSK, FETÖ üyelerinin tedbir uygulaması ve gizlenmelerinin de etkisi ile TSK içerisinde kadrolaşmalarına engel olamamışlardır. Fetullah Gülen ve örgütü, TSK’da birebir mensuplarıyla ilgilenmekte ve yalnızca burada her bir hücre genellikle tek kişiden oluşmaktadır. 
10-) Subay ve astsubay olacak kişiler seçilip özel olarak örgüt tarafından yetiştirilerek TSK içerisine yerleştirilmiştir.
11-) TSK içindeki Fetullahçı grubun kendilerinden olmayan kesimleri temizlerken sahte delil kullanmış, yeni içtihatlar geliştirmiş ve hileye başvurmuştur. 
12-)Askeri liselerden öğrenci alan harp okulları 2008 yılından itibaren sivil liselerden de öğrenci almaya başlamıştır. Bu tarihten sonra askeri liseden harbiyeye geçenlerin oranı düşerken harp okuluna sivil liseden alınan öğrenci sayısı hızla artmıştır. Sivil liseler Fetullah Gülen'e ait lise, dershane ve yurtlarda yetiştirdiği öğrencileri harp okullarına kitleler halinde sokmaya başlamıştır. Özellikle Fetullah Gülen grubunun harp okullarında kadrolaşabilmesi için sivil liseden çok kişinin mülakata gelmesi sağlanarak mülakata gelenler arasından da en fazla sayıda bu cemaate mensup kişiler harp okullarına alınarak kadrolaşma tamamlanmıştır. Örgütün anlayışına göre bu bir fetih hareketidir.
Harp okullarında askeri liseden gelenlere baskı uygulanıp harbiyeden atılmaya zorlanırken sivil liseden gelenler korunmuş, harp okullarında askeri liselerin ağırlığı bilinçli olarak azaltılmıştır. Harp okullarında cemaat kadrolarının yerleşip kadrolaşabilmesi için askeri liseden gelenlere sistematik işkence ve baskı uygulanmıştır. Bu konudaki iddiaları araştırmak üzere 2013 yılında meclis araştırma komisyonu kurulmuşsa da ciddi bir sonuç alınamamıştır. Harp okulundan ayrılmak zorunda kalanlar birbiri ile uyumlu ve teyit eden ifadelerinde, askeri liseden gelen ve cemaatten olmayan öğrencilerin şok mangasına ayrıldığını onlara harp okulundan ayrılmaları için baskı ve işkence yapıldığını anlatmışlardır. Şok mangasına ayrılanlara işkence yapıldığı, fiziki ve psikolojik her türlü eziyete başvurulduğu anlaşılmaktadır.