15 TEMMUZ

(tccb.gov.tr/faaliyetler/15temmuz/)-Türkçe

(tccb.gov.tr/faaliyetler/15temmuz/)-İngilizce

15 TEMMUZ

#15Temmuz..

Tarih: 02.01.2021 | Yazan: Ramazan

Mehmet Emin KARACAN
@EminKaracan41
Hamdolsun... O gece oradaydım...
Gebze Kent Önü
#15Temmuz
*twitter.com/EminKaracan41/status/1283142671436062721

Ynt: #15Temmuz..

Tarih: 10.02.2021 | Yazan: Ramazan

*tccb.gov.tr/faaliyetler/15temmuz/
*15temmuz.gov.tr/
*kurumsal.15temmuz.gov.tr/
*yarisma.15temmuz.gov.tr/
*aa.com.tr/tr/15-temmuz-darbe-girisimi/kitaplara-sigmayan-destan-15-temmuz/1531778
*haber7.com/etiket/15+temmuz
*fetogercekleri.com/darbeler/15-temmuz-darbe-girisimi/
...

Ynt: Ynt: #15Temmuz..

Tarih: 12.02.2021 | Yazan: Ramazan

*sabah.com.tr/gundem/2020/07/15/15-temmuz-sehitlerinin-gozyaslarina-bogan-hikayeleri-vatan-size-minnettar?paging=54...

Ynt: #15Temmuz..

Tarih: 22.01.2023 | Yazan: Ramazan

*trthaber.com/haber/gundem/15-temmuzu-unutmamak-mecburiyetindeyiz-274638.html
*Haber Giriş: 1 Ekim 2016 Cumartesi 16:01Son Güncelleme: 1 Ekim 2016 Cumartesi 16:06
'15 Temmuz’u unutmamak mecburiyetindeyiz'
*Erdoğan, "15 Temmuz’u unutmamak ve unutturmamak mecburiyetindeyiz. Bunun için ders kitaplarından belgesellere kadar her mecrada 15 Temmuz’un işlenmesi teşvik edilmeli" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Genel Kurulunda 26. dönem ikinci yasama yılı açılış konuşmasında, sözlerine "Sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Bugüne kadar TBMM çatısı altında görev yapmış tüm milletvekillerimizi saygıyla yad ediyorum. Gazi Mustafa Kemal başta olmak üzere TBMM üyelerinden ahirete irtihal etmiş bulunanları rahmetle anıyorum." diyerek başladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Her yeni durum gibi, doğrudan milletin oyu ile seçilen Cumhurbaşkanlığı makamı konusunda da ilk anda beliren tereddütler, zaman içinde ortadan kalkmıştır. Bugüne kadar yasama, yürütme, yargı organlarıyla ve milettiyle uyum içinde bir Cumhurbaşkanlığı vazifesi icra ettiğime inanıyorum. Önümüzdeki dönemde de ülkemi en iyi şekilde temsil etmek, anayasal görevlerimi ve milletimin beklentilerini en ileri derecede karşılamak için tüm gücümle çalışmayı sürdüreceğim." şeklinde konuştu.

Milletvekillerinin, darbe girişimi karşısında onurlu ve güçlü bir duruş göstererek, milli iradenin tecelligahı olan kuruma sahip çıktığını vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu onurlu tavrın bedeli Meclisimizin savaş uçaklarıyla defalarca taciz edilmesi ve bombalanması, helikopterlerden ağır silahlarla ateş altına alınması, tanklarla kuşatılması olarak ödendi. 15 Temmuz’da Meclisimiz, Kurtuluş Savaşı'ndan sonra, ikinci defa gazilik şerefine nail oldu. Darbe girişimi gecesi, tamamına yakını Ankara ve İstanbul’da şehit olan 241 vatandaşımız, polisimiz ve askerimiz, milletimizin gönlüne ve tarihimizin şanlı sayfalarına altın harflerle kazınmışlardır. Aynı gece yaralanan 2 bin 194 gazimizi bu millet ve bu devlet asla unutmayacaktır. Esasen o gece sokakları, meydanları, darbecilerin hedef aldığı tüm kurumları, darbecilere destek vermesi muhtemel tüm mekanları kuşatan milletimizin tamamı gazilik sıfatını hak ediyor. Demokrasi nöbetlerinde 29 gece sabahlayan, içerideki ve dışarıdaki tüm şer güçlere, devletinin, milletinin, istiklalinin ve istikbalinin yanında olduğunu gösteren on milyonlarca vatandaşımıza borcumuzu asla ödeyemeyiz. Bu süreçte Türkiye, bir avuç hainin dışında, 79 milyon vatandaşının tamamıyla, tüm dünyaya, tarih boyunca örnek gösterilecek bir özgürlük ve demokrasi dersi verdi.

"15 Temmuz’u unutmamak mecburiyetindeyiz"

Çarşamba günü yapılan Milli Güvenlik Kurulu toplantısında, Hükümete, bu tarihin "15 Temmuz Demokrasi ve Özgürlük Günü" resmi anma günü olarak kabulünü tavsiye ettiklerini anımsatan Erdoğan, İstanbul’da ve Ankara’da şehitler için anıtlar yapma hazırlıklarının sürdüğünü, şehit yakınlarına ve gazilere maddi-manevi her türlü desteğin verildiğini ve verilmeye devam edileceğini bildirdi.

"Bir kez daha ve altını çizerek ifade ediyorum: 15 Temmuz’u unutmamak ve unutturmamak mecburiyetindeyiz." diyen Erdoğan, bunun için okullardaki ders müfredatları ve ders kitaplarından belgesellere, filmlere, edebi eserlere kadar her mecrada 15 Temmuz’un işlenmesinin teşvik edilmesi gerektiğini dile getirdi. Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bu mücadelede tereddüde düşen, yorulan, bunalan, duraksayan herkese şunu tavsiye ediyorum: Böyle bir durumda şehitlerimizin listesini önünüze koyun, resimlerine bakın, mesleklerine, memleketlerine, ailelerine, ikamet adreslerine bir bakın… O gece çekilen görüntüleri izleyin. Şehitlerimizin, gazilerimizin hikayelerini dinleyin. Orada 15 Temmuz darbesini herhangi bir organize ekibin, herhangi bir siyasi, sosyal, ekonomik grubun değil bu milletin omurgasını oluşturan sıradan insanların, bizatihi halkın engellediğini göreceksiniz. Emin olun, 15 Temmuz’da sokaklarda şehadete koşan insanların kahir ekseriyetinin, ne korumak zorunda olduğu malı-mülkü, ne unvanı-statüsü, ne de başka bir çıkarı vardı. Bu insanlar, sahip oldukları maddi varlıklar uğruna değil inançlarına, imanlarına, şahsiyetlerine, özgürlüklerine, kendilerinin ve sonraki nesillerin geleceğine sahip çıkmak için sokaklara dökülmüşlerdi. O gece milyonlar, benim her fırsatta 'Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet' olarak ifade ettiğim ilkeler uğruna ölüm kusan silahların üzerine yürümüşlerdi.

Darbe girişiminin anlaşılmasının hemen ardından, önce Sayın Başbakan’ın, sonra şahsımın televizyonlarda yaptığı çağrının mahiyeti, zaten sokaklara dökülmeye başlamış olan milletimizin hissiyatının ifadesinden başka bir şey değildir. Maalesef, o gece ve daha sonrasında, bu hissiyatı anlamayan, anlamak istemeyenler oldu. Hatta 15 Temmuz’da yaşananları 'senaryo' diyerek, 'oyun' diyerek, 'tiyatro' diyerek, 'film' diyerek, 'böyle darbe mi olur?' diyerek küçümsemeye çalışanlar oldu. Buradan açıkça ifade ediyorum. Her kim ki 15 Temmuz’a amasız, fakatsız, lakinsiz 'darbe' diyemiyor ve lanetleyemiyorsa o da darbe girişiminin bir parçasıdır, en azından gönüllü destekçisidir. Böyle bir yanlışın içine düşenler, önce şehitlerimizin aziz hatırasına ve gazilerimize, onlarla birlikte o gece sokaklara dökülen milyonlara, daha ötesi milletimizin tamamına hesap vermekten kurtulamayacaktır."

"Yenikapı ruhunun titizlikle koruması, hepimizin sorumluluğudur"

Erdoğan, milletin, 7 Ağustos'ta Yenikapı'da, Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı, Başbakanı, Genelkurmay Başkanı, muhalefet partilerinin liderleri, yargı ve yürütme organlarının üst düzey temsilcileri, kuvvet komutanları, alanda bulunan 5 milyon vatandaş ve gönlüyle bu manzarayı destekleyen 79 milyonuyla, 15 Temmuz karşısındaki duruşunu net bir şekilde gösterdiğini söyledi. Erdoğan, Yenikapı’da sergilenen güzel manzaraya katılımlarıyla, mesajlarıyla destek olan siyasi parti ve kurum temsilcilerine bir kez daha teşekkür etti.

"Türkiye'nin ve Türk milletinin vatanı, özgürlüğü ve geleceği söz konusu olduğunda nasıl tek yürek, tek ses, tek nefes olabildiğinin ispatı olan Yenikapı ruhunun titizlikle koruması, hepimizin sorumluluğudur." diyen Erdoğan, terör örgütleri karşısında en büyük güçlerinin bu birlik, beraberlik ve dayanışma olduğunu belirtti.

Cumhurbaşkanı Edoğan şu ifadelerde bulundu:

"Cumhurbaşkanlığı makamını ve mekanını yıpratmaya yönelik çabaları üzüntüyle karşılıyorum. Burada hedef alınan şahsım değil, milletimizin hür iradesiyle yaptığı tercihtir. Hiç kimsenin, özellikle de kendileri de seçimle gelen TBMM üyelerinin böyle bir hakkı hiç yoktur. İnşallah bugünden sonra bu anlamsız tartışmayı da geride bırakmış olacağımızı umut ediyorum."

"Operasyonlar, bölge halkı tarafından da destekleniyor"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin, FETÖ ile birlikte PKK ve uzantıları ile DEAŞ terör örgütünün de yoğun saldırılarına maruz kaldığına işaret etti.

Türkiye'nin Suriye'de DEAŞ'a karşı attığı her adıma, PKK ve PYD-YPG terör örgütlerinin, tüm güçleriyle eyleme geçerek karşılık verdiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bu eylemlerde şehit olan askerimiz, polisimiz, korucularımızın kanlarını teröristleri katbekat fazla sayıda imha ederek yerde bırakmıyoruz. Ama PKK terör örgütünün, sadece ve sadece Türkiye'nin Suriye ve Irak'a yönelik dikkatini dağıtmaya, özellikle bu eylemlerinin amacı, bölge halkı tarafından da gayet doğru şekilde teşhis ediliyor. Dikkat edilirse, bir süredir bölücü örgütün ve müzahir kuruluşlarının kitlesel eylemlerine katılım oranı onda birini dahi bulmayacak şekilde düşmüştür. Bölge insanı, kendisinin ve çocuklarının geleceğini, karanlık bir takım güçlere peşkeş çeken, bu uğurda oluk oluk kan akıtmaktan çekinmeyen bu örgütle bağını büyük ölçüde koparmıştır. Güvenlik güçlerimizin yürüttüğü operasyonlar, bölge halkı tarafından da destekleniyor. Devlet olarak, bölücü örgütün bölgede yaptığı tahribatın izlerini silmek, vatandaşlarımızın mağduriyetlerini gidermek, şehirlerimizi yeniden imar etmek için yoğun bir çaba içindeyiz. İnşallah önümüzdeki dönemde, bu konuda da ülkemizin ve milletimizin birliği, beraberliği, kardeşliği, huzuru, güvenliği doğrultusunda daha olumlu gelişmelere hep birlikte şahitlik edeceğiz."

"Anayasa ve içtüzük çalışmalarını destekliyorum"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye için 15 Temmuz'u her anlamda bir milat haline dönüştürmeleri gerektiğini bildirdi.

Erdoğan, FETÖ ile birlikte PKK/PYD-YPG, DEAŞ ve diğer tüm terör örgütlerine karşı hep birlikte kararlı bir mücadele yürütmeleri, ihtiyaçları olan yapısal reformları kararlılıkla hayata geçirmeleri, son yıllardaki tecrübelerden ve özellikle maruz kalınan darbe girişiminden gerekli dersleri çıkartarak, ülkeyi geleceğe hazırlamaları gerektiğini belirtti.

Suriye ve Irak'ta yaşanan gelişmelerin, ülke içinde yaşadıkları terör olaylarından bağımsız olmadığını dile getiren Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bugüne kadar yaşadıklarımız bize, kendi projelerimizi hayata geçirme iradesiyle hareket etmeden bu meselelerin üstesinden gelemeyeceğimizi göstermiştir. Elbette bunun bir güç ve imkan işi olduğunu biliyoruz. Şayet Türkiye, ekonomik göstergeleriyle, yatırımlarıyla, istihdam potansiyeliyle, sosyal yardımlarıyla, savunma sanayisiyle bugünkü seviyesine ulaşmamış olsaydı, örneğin 1990’ların düzeyinde kalsaydı, iç ve dış saldırılar karşısında bu kadar güçlü bir duruş sergileyemezdi. Bugün çözümünde zorlandığımız sorunların üstesinden gelebilmemizin yolu da 2023 hedeflerimize ulaşmamızdan geçiyor. Bu konuda en büyük görev TBMM'ye ve onun siz kıymetli üyelerine düşüyor.

Ülkemizin önünü açacak, 2023 hedeflerimize ulaşmamıza katkı sağlayacak her hususta Meclisimiz öncü olmalıdır. Bunun için mümkünse yeni bir anayasayı, en azından kapsamlı bir anayasa değişikliğini süratle hayata geçirmeliyiz. Anayasa değişikliği konusunda Meclis bünyesinde halen süren çalışmaları olumlu bir adım olarak değerlendiriyorum. Bu çalışmanın, kapsamı genişletilerek bir an önce sonuçlandırılması, milletimizde, Meclisimizin uzlaşmayla yapısal değişimi başarabileceği yönünde bir umudun filizlenmesini sağlayacaktır. Yine, Meclis içtüzüğünün, bu yüce kurumun daha etkin, süratli ve pratik çalışma yürütmesine imkan verecek şekilde yeniden ele alınmasını önemli görüyorum. Meclis ve milletvekilleri ne kadar etkin çalışırsa, milletimiz nezdindeki itibarları da o kadar artacaktır. Tüm sorunların yegane çıkış yolunu milli iradede gören bir Cumhurbaşkanı olarak, anayasa ve içtüzük çalışmalarını desteklediğimi, destekleyeceğimi belirtmek isterim."

"ABD'nin politikalarında çok başlılık işaretlerine şahit oluyoruz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bilhassa son dönemde Amerika Birleşik Devletleri'nin bölgemize yönelik politikalarında ciddi bir tutarsızlık ve çok başlılık işaretlerine şahit oluyoruz. Amerika yönetiminin bir kısmı, ısrarla Suriye’de ve Irak’ta PKK/PYD-YPG terör örgütüyle ortak çalışma yürütürken, bir kısmı da bizim hassasiyetlerimize daha yakın politikalar izlemeye çalışıyor." ifadelerini kullandı.

"Kendileri bilirler…"

Vize serbestisi anlaşması konusuna da değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi:

"Avrupa Birliği’nin ülkemize söz verdiği vize serbestisi uygulamasının bu ay yürürlüğe girmesi gerekiyor. Birlik tarafından yapılan açıklamalara baktığımızda, terörle mücadele gibi, Türkiye için hayati bir konunun, sürecin ön şartı haline dönüştürülmeye çalışıldığını görüyoruz. Açık söylüyorum: Bu tavır, Avrupa Birliği’nin Türkiye’ye verdiği sözü tutmak istemediğinin ilanıdır. Ve yine açıkça ifade ediyorum: Kendileri bilirler…" AA

Ynt: #15Temmuz..

Tarih: 22.01.2023 | Yazan: Ramazan

*trthaber.com/haber/gundem/turkiye-artik-darbe-devrini-kapatti-274634.html
*Haber Giriş: 1 Ekim 2016 Cumartesi 15:44,
Son Güncelleme: 1 Ekim 2016 Cumartesi 18:15
*( İnşaAllah ), 'Türkiye artık darbe devrini kapattı'
*TBMM Başkanı İsmail Kahraman 26. Dönem 2. yasama yılı açılış töreninde konuştu.
TBMM Genel Kurulu, TBMM Başkanı İsmail Kahraman başkanlığında toplandı.

Kahraman, 26. dönem 2. yasama yılının açılışı dolayısıyla yaptığı konuşmasına, yasama yılının, millete, devlete, bütün coğrafyamıza, insanlık için hayırlı ve başarılı çalışmalara vesile olmasını temenni ederek başladı.

"Zorluk ve yokluklar içinde Hak yolda ve halkı için mücadele eden bütün tarihi şahsiyetlerimizi, manevi ve milli önderlerimizi hürmet ve minnetle yad ediyorum." diyen Kahraman, Meclisin önceki yasama yılında aktif ve verimli bir çalışma sergilendiğini vurguladı.

"Asker kıyafetli terörist bir grup"

Hareketli bir yıl yaşandığına dikkati çeken Kahraman, şöyle devam etti:

"Fakat ne yazık ki Türkiyemiz bir darbe teşebbüsü ile karşılaştı. 15 Temmuz 2016 Cuma gecesi, bir ihanet şebekesi, milli varlığımıza ve bütünlüğümüze kast etmeye kalkıştı. Milli iradeyi hiçe sayan, demokratik bir hukuk devleti olan Türkiyemizin varlığına kast eden, beyni yıkanmış, asker kıyafetli terörist bir grup, namuslarına teslim edilmiş millete ait silahları, milletin bağrına doğrulttu.

Tarihimizde olmayan ve dünya tarihinde de ender rastlanan bir trajediyi yaşadık. Milli egemenliğin temsilcisi olan Türkiye Büyük Millet Meclisi bombalandı, helikopterlerin ateşlerine maruz kaldık. 14 polisimiz yaralandı. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi de bombalandı. Cumhurbaşkanımızı öldürmek için suikast teşebbüsünde bulundular. Mel’un ve menfur darbenin başlangıç saatlerinde bir teklif veya telkin olmadan Türkiye Büyük Millet Meclisini açtım."

Milletvekillerine teşekkür

Kahraman, 16 Temmuz günü Meclisi olağanüstü toplantıya davet ettiğini, siyasi partilere ve milletvekillerine duyurduğunu anımsatarak, tanklar namlularını Meclise çevirmişken, uçakların bombaları ve helikopterlerin açtığı ateşlerin altında, her türlü zorluğu ve şehadeti göze alarak Meclise koşan ve gece boyunca Mecliste yapılan toplantıya katılan milletvekillerine teşekkür ve takdirlerini sunduğunu söyledi.

"Milletimiz asil kanlıdır"

Kahraman, şunları vurguladı:

"İstiklâl harbimizde düşman toplarına karşı göğsünü siper eden, dünyada harp idare eden ilk Meclisimiz 'Gazi Meclis' unvanını almıştı. Bizler de topyekun Meclis olarak üzerimize atılan bombalar altında, milletimizin verdiği egemenliği koruma görevimizi yerine getirerek ikinci defa 'Gazi Meclis' unvanına sahip olduk. Milli iradeyi gasp etmek isteyen hainlerin darbe kalkışması, muhterem Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın cesur, dirayetli önderliğinde halkımızı meydanlara çağırması ve bütün milletimizin parti farkı gözetmeksizin meydanları doldurması ve tanklara göğüslerini siper etmesi ile önlendi.

Milletimizin DNA’sında yiğitlik, korkusuzluk ve cesaret vardır ve asil kanlıdır. Cesaret, korkusuzluk değil, korkuyu alt etmektir. Milletimiz, 15 Temmuz gecesi demokrasiyi özümsediğini, bir daha darbe olamayacağını ispat etti. Camilerden yükselen selalar, ezanlar, gece boyu süren demokrasi nöbetleri ile millet darbeyi yendi; Türkiye’de artık darbe devrini kapattı."

"Meclisimizin fiziki yapısı büyük zarar gördü"

Meclise yoğun şekilde "geçmiş olsun" ziyaretlerinin gerçekleştirildiğine dikkati çeken Kahraman, hainler tarafından atılan bombalarla Meclisin fiziki yapısının büyük zarar gördüğünü, bir bölümünü ise "Yaşayan Müze" olarak aynen muhafaza etmek istediklerini, bunun dışında kalan yerler için genel bir düzenleme gerektiğini, bu ihtiyacı karşılamak için “Milletin Meclisini Millet Yapar” sloganıyla ve Meclis ile dayanışma halinde yenileme faaliyetlerine girişen sivil toplum kuruluşlarına teşekkür etti.

Kahraman, milletin, Meclisten beklentilerinin boşa çıkarılmaması gerektiğine işaret ederek, medenice tartışarak, konuşarak bu beklentileri karışlamak durumunda olduklarına anlattı. Bu konuda dört siyasi partinin de uzlaşma kültürünü yaşatarak, verimli bir yasama yılı geçirilmesine katkı sunacaklarına inandığına değinen Kahraman, "Meclis olarak bu dönemde oldukça yüklü bir gündem bizi beklemektedir. Türkiye'mizin muasır medeniyet yarışında önde giden bir ülke olması için ihtiyaç duyduğumuz düzenlemeleri daha fazla geciktirmeden yapmalıyız." dedi.

"Meclis kanun üretim merkezi değildir"

En öncelikli konulardan birinin sade, sivil, demokratik, hürriyetçi ve merkezinde bireyin olduğu yeni bir anayasa yapmak olduğunu belirten Kahraman, şu görüşlere yer verdi:

"Bildiğiniz gibi mevcut 1982 Anayasası’nda 18 ayrı tarihte değişiklikler yapılmıştır. Toplam 177 maddeden oluşan Anayasa, 114 ayrı değişikliğe uğramıştır. Böylesi insicamını ve bütünlüğünü kaybetmiş bir Anayasa daha fazla Türkiye’yi taşıyacak durumda değildir. Yeni Anayasa yapılması konusu toplumumuzun beklentisi ve bütün partilerimizin milletimize taahhüdüdür. Bu taahhüdü, mümkün olan en geniş mutabakatla yerine getirmeliyiz.

Bunun yanında Meclis çalışmalarını düzenli hale getirecek yeni bir iç tüzük tanzim etmemiz gerekmektedir. Meclis kanun üretim merkezi değildir. Başka görevlerimiz de var. Çalışmaları kilitleyen, kavgalı oturumlara sebep olan temel felsefe bir an önce değiştirilmelidir. Mevcut iç tüzüğümüz 1973 tarihinde kabul edilmiştir. 186 maddedir ve 13 ayrı tarihte 155 madde de değişikliğe gidilmiştir. Gündemde olması gereken konular arasında Siyasi Partiler, Seçim ve Milletvekilleri Kanunları da vardır."

Kahraman milletimiz, içeriden ve dışarıdan büyük tehditlerle karşı karşıya olduğuna vurgu yaparak, bir yandan kardeşi kardeşe düşürmeye çalışan bölücü terör örgütü PKK, bir yandan dış güçlerin maşası olarak üzerimize salınan DEAŞ çeteleri ile bunlarla kol kola devlete suikast düzenleyen Fethullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ), ittifak halinde saldırıya geçtiğini belirtti.

Türkiye’nin huzur ve güvenliğini bozmak, kalkınmasını engellemek isteyen bu şer güçlere karşı asker ve polis tarafından kararlı bir şekilde yürütülen mücadelenin mutlaka başarıyla neticeleneceğini vurgulayan Kahraman, "Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak teröre karşı yürüttüğü haklı ve kararlı mücadelede, her zaman üzerimize düşen vecibeleri yerine getireceğiz. Vatan, millet, devlet ve ay yıldızlı bayrağımızın tekliğini ilelebet sürdüreceğiz." diye konuştu. AA

Yeni yorum